30 Ekim 2012 Salı

Çay ve Mucize

Çay, bütün dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek. Anavatanı Çin’de, çay özel bir törenle içilir. İngiltere’de geleneksel “beş çayı” yaygındır. Türk usulü çay deyince ise akla ince belli bardak gelir. Çay kültürlere göre farklı biçimlerde demlense, farklı seromonilerle içilse de sağlığa yararları tartışmasız… Üstelik araştırmalar her geçen gün çayın yeni bir mucizesini ortaya çıkarıyor. Çay çalıgillerden bir bitki. Yaprakları kaynatılarak elde edilen içeceğe de aynı adı veriyoruz. Çay çalısının Latince adı “Camellia Sinensis”. Çay, çalının yapraklarının fermantasyonu, ısıtılması ve kurutulmasıyla elde ediliyor. Ülkemizde çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle de Rize’de üretiliyor. Çay; tein, kafein, teofilin ve antioksidanlar için doğal bir kaynak olmakla birlikte karbonhidrat, protein ve yağ içermiyor. Bu özelliğiyle de vücudun su dengesini koruyor. YEŞİL Mİ, SİYAH MI? Yeşil çay, siyah çayla aynı bitkiden, Camellia Sinensis’ten elde ediliyor. Aralarındaki tek fark, işleme tekniğinden kaynaklanıyor. Yeşil çay yaprakları, siyah çaya göre çok daha az işlem gördüğü için yeşil çay bitkisinin yaprakları, taze ve yeşil rengini kaybetmiyor. Siyah çay ise geçtiği işlemlerden ötürü oksidasyona maruz kalırken, yeşil çay buharla ısıtılıyor. Böylece enzimlerinin ayrılması ile parçalanmıyor ve polifenolik (antioksidan) maddelerinin azalmasına karşın korunmuş oluyor. Bu nedenle sağlığa yararları siyah çaya göre çok daha yüksek. Çayın bilinen yararlarını sıralamak mümkün: KANSER SAVAŞÇISI Araştırmalar, hem yeşil hem de siyah çayın kanser riskini, özellikle akciğer, bağırsak ve cilt kanserlerini azaltabileceğini gösteriyor. Siyah çayın bileşenlerinin antioksidan etkisi nedeniyle kanser yapıcı hücrelerin oluşmasını engelleyebileceği düşünülüyor. Çay, genetik özellikleri belirleyen DNA’yı kontrol altında tutuyor. Bu da genlerin bozularak kanserli hücrelere dönüşmesini önlüyor. Çünkü DNA doğru bir şekilde kopyalanmadığında, yanlış ve bozuk DNA elde ediliyor, bu da çeşitli kanserlere neden oluyor. Çayın, flavinoid denilen antioksidanlar açısından zengin olduğu, bunun da kanseri önlediği öteden beri biliniyor. GÜÇLÜ DAMARLAR Çay vücutta oluşan zararlı atık ve zehirli maddelari azaltıyor ve yok ediyor. Bu olumlu etki, çaydaki P vitamini diye adlandırılan antioksidan özellikli bileşiklerden kaynaklanıyor. Çaya rengini veren fenolik bileşikler, damar çeperlerini güçlendiriyor. Böylece, damar çeperlerinin yırtılması sonucu meydana gelebilecek, başta beyin kanaması olmak üzere her türlü kanama riskini azaltıyor. Kolesterolü düşürme özelliğiyle de kalp dostu olarak biliniyor. ÇAY İÇİN ODAKLANIN Çaydaki kafein, konsantrasyonu, uyanık olmayı artırıyor, tat ve koku alma duyularını güçlendiriyor. Ayrıca, hazım sağlayan sıvıları, böbrek ve karaciğer de dahil olmak üzere metobolizmayı uyararak toksinlerin ve diğer istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Çaya özel tennin maddesi, beynin alfa dalgaları yaymasını kolaylaştırıyor. Bu dalgalar, uyuşukluk yapmadan dinlenme sağlıyor. Sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkisi olduğu için doğal bir zihin açıcı sayılıyor. ALZHEIMER ÇAYDAN UZAK Yeşil ve siyah çay, bunama ve alzheimer gibi hastalıklara yol açan enzimlerin beyindeki faaliyetlerini durduran özelliklere sahip. Bulgulara göre çay, özellikle bunama ile mücadele için geliştirilen ilaçlarla benzer etkiyi yapıyor. Beyinde “asetikolin” adlı kimyasalın azalması sonucu ortaya çıkan alzheimer hastalığı, hem yeşil hem de siyah çayın bu kimyasalı devre dışı bırakan bir enzimin faaliyetlerini durdurmasına yardımcı olduğu yapılan araştırmalarla belirlendi. VE DİĞERLERİ… Böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olan çay, aynı zamanda içerdiği teobromin ve teofilin maddeleri ile idrar söktürücü özelliğe sahip. İçerdiği mineral maddeler nedeniyle vücuttaki mineral madde dengesinin kurulmasında sudan çok daha etkili olduğu biliniyor. Çay banyoları, sıcak çay emdirilmiş temiz tülbent veya pamukla yapılan kompres ve pansumanlar, göz ve ciltteki yüzeysel rahatsızlıkları gideriyor, ağrıları dindiriyor. Siyah çayın dişte çürümelere yol açan bakterilerin üremesini engelleyebileceği ve diş yüzeyinde maydana gelen plakaları ve asit oluşumunu azalttığı biliniyor. Ayrıca içeriğindeki polifenolin, ağızda kokuya yol açan bakterilerin oluşumunu engelliyor